DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kayseri °C

ENGELLİLER VE SPOR

Hasan AKSOYAK
Milli Basketbolcu
07.08.2019
1.088
A+
A-

“Engelli olmak hayatı yaşamak için engel değildir”

“Her insan, bir engelli adayıdır.”

Hangi engel grubuna dahil olursa olsunlar, engelli insanlar için sporun önemi çok büyüktür. Öncelikle spor, engelli insanların kendine öz güvenini artırır. Sonra rehabilitasyonlarına büyük ölçüde katkıda bulunur. Bugün ülkemizde ve batıda sporun içinde olmadığı bir rehabilitasyon programı yok gibidir. Ayrıca spor, engelli insanların toplumla kaynaşmasını sağlar. Spor yaparak adlarını duyuran engelli insanlar, uluslararası yarışmalarda ülkelerini temsil ederek birçok başarıya imza atarlar.


         Ayrıca engelliler sporu, engelsiz insanlar için de büyük bir derstir. Sporla ilgisi olmayan insanlar, engellilerin gösterdikleri çaba, elde ettikleri başarılar karşısında utanarak, kendileri de spora başlarlar. Canlı örnekleri bugüne kadar çevremizde hep yaşadık. Ülkemizde engelliler sporu çok eski bir geçmişe sahip olmamakla birlikte, son 12 yıldır ve bunun özellikle son 5 yılı büyük aşama göstermiştir. Daha üç yıl gibi kısa bir süre önce, 18 bedensel engelli spor kulübü bulunan ülkemizde bugün bu sayı 50’yi geçmiştir.


         Görme engelliler bundan iki sene evveline kadar sadece iki kulüple temsil edilirken, bu rakam 10’a çıkmış ve süratle artmaktadır. Bütün bu olumlu gelişmeler, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün, Türkiye Engelliler Spor Federasyonu’nu 2000 yılında dörde bölerek, her engelli grubuna bir federasyon kurmasıyla büyük hız kazanmıştır.


         Şimdi artık bundan sonra, engelli sporcularımızdan ve kulüplerinden de beklenen, ülkemizi çeşitli uluslararası yarışmalarda ve 2004 Atina Paralimpik Oyunları’nda layıkıyla temsil etmek için çalışmalarına hız vermeleridir. Ancak böylece engelliler sporuna artan ilgi karşısında dudak bükenler, “Sakatın da sporu mu olurmuş?” diyenler de gerekli cevabı alacaklardır.

Bilindiği gibi spor, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için gerekli bir uğraştır ve tüm insanlar için önemlidir. Ancak sporun, engelli bireyler için daha farklı bir önemi vardır. Çünkü spor, zaten yaşamlarında bir çok engelle karşılaşan ve bu engellerin yarattığı stresle birlikte yaşayan engelli bireylere, yeni bir pencere açabilmektedir.

Engel türü ve derecesi ne olursa olsun hareket etme, egzersiz yapma, sportif aktivitelere katılma bireye haz vermekte, hareket etmekten duyulan haz da bireyin yaşam motivasyonun arttırmaktadır.

Sağlık için olumlu katkılarının yanı sıra, birey spor yaparak yalnızlığını diğer insanlarla paylaşabilmekte, arkadaşlık kurabilmekte, dayanışmayı öğrenebilmekte, yeteneklerini tanıyarak gelişme olanağı yakalayabilmekte kendisine, bedenine ve diğer insanlara karşı olumlu duygular geliştirebilmektedir. Tüm bunlar da bireye anlamlı ve doyumlu bir yaşamı yakalama ve sürdürme şansını vermektedir.

Hatta engelli bireyler, özel olarak düzenlenmiş yarışma sporlarının eğitim sürecini tamamlayabilmekte, yarışmalara katılabilmekte, başarı ve başarısızlığı yaşayabilmektedir. Bu anlamda da artık kendilerini engelli bir birey olmaktan çok “sporcu” olarak algılamaktadırlar. Bu duygunun verdiği güvenle bireyler engelleri ile başa çıkmasını öğrenebilmektedirler.

Fiziksel Etkinliklerin Gelişime Katkıları

Fiziksel etkinlik, özellikle 0-21 yaş arasındaki kas büyümesi, kemikleşme, kalp ve karaciğerler gibi iç organların fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri için gerekli görülmektedir. Araştırmalar, egzersizlerin kemik genişliği ve minerilizasyonunu arttırdığı, buna karşın hareketsizliğin kemikleşme minerilizasyonunu azalttığını ve kemiklerin daha kolay kırıldığını, daha zayıf bir iskelet sisteminin oluştuğunu ortaya koymaktadır. Engelli olmayan çocuklar, normal büyüme ve gelişimini sürdürmek için günlük oyun aktivitelerine katılarak yeterli fiziksel aktivite gereksinimini karşılamaktadırlar. Ancak engelli çocuklar, yeterli fiziksel egzersizleri yapmamaktadırlar. Bir çok engelli bireyin büyümesinin duraklaması, yetersiz fiziksel aktivitelere katılmasına bağlanabilmektedir (Bruininks 1974).

Engellilerde fiziksel etkinliklere katılmanın yararlarını felsefi açıdan değerlendiren yazarlar daha çok duyuşsal gelişim ve psikomotor gelişime katkılarını vurgulamaktadırlar. Brouwer and Ludeke (1995) ve Atay (1995), sporun hem bedensel ve zihinsel yönden sağlıklı hem de engelli bireyler için son derece değerli olduğunu ancak, engelli bireylerin spora olan gereksiniminin daha fazla olduğunu, sporun, engelli bireylerin hareket etmekten haz alma, eğlenme ve başarma gereksinimlerinin karşılanmasında önemli bir araç olduğunu ifade etmektedirler. Yazarlara göre, spor kişilere özürü ile başa çıkmasını ve özrünü hafifletmesini öğretmekte, keyif vermekte, iletişim ve paylaşım sağlamakta, yaşam motivasyonunu arttırmakta, dürüstlük, hoşgörü, işbirliği, gibi olumlu kişilik özelliklerinin kazanılmasını sağlamaktadır.

Çocuklar değerli oldukları ya da olmadıkları fikrini doğdukları andan itibaren diğer insanların kendilerine yönelik davranışlarından, kendileri hakkındaki düşüncelerinden öğrenmektedirler. Bir çok eğitimci, psikolog ve terapist fiziksel yeteneklerdeki beceri ve başarının olumlu benlik kavramının gelişmesine katkıda bulunduğunu kabul etmektedir (Gallahue and Omzun 1995).

Spor, engelli bireylerin sağlam ve engelli bireylerle bir araya gelmelerine olanak sağlayarak özel eğitimde ulaşılması hedeflenen “entegrasyon” için son derece önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Böyle bir ortamda, engelli birey, diğer engelli kişilerin sorunlarını gözleyerek kendine karşı olumlu tutum geliştirmekte, yaratıcılığı uyarılmakta, yalnızlık duyguları en aza inmekte, çevresi genişlemekte ve daha anlamlı bir yaşam sürme şansı yakalamaktadır (Atay 1995, Brouwer and and Ludeke 1995).

Dünyada Engelli Bireyler için Kurulmuş Spor Organizasyonları

Dünyada engelliler için sayısı onu bulan uluslararası spor organizasyonu (CISS: Duymazlar Sporu, ISMWSF: Uluslararası Stoke Mandeville Tekerlekli Sandalye Spor Federasyonu, IBSA: Uluslararası Görmezler Birliği, CP ISRA: Serebral palsi Uluslararası Spor ve Rekreasyon Birliği, INAS FMH: Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu, IPC: Uluslararası Paraolimpik Komitesi, IWTF: Uluslararası Tekerlekli Sandalye Tenis Federasyonu, IWBF: Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu, Special Olimpics: Uluslararası Zihinsel Engelliler Özel Olimpiyat Organizasyonu, ISOD: Uluslararası Engelliler Spor Organizasyonu gibi) gerçekleştirilmektedir. 1992 yılından itibaren uluslararası olimpiyat komitesi tarafından kabul edilen tek federasyon paraolimpikler’dir (Brouwer 1995).

1989 yılında kurulan IPC (Uluslararası Paraolimpik Komitesi) engelliler sporları tarihinde bir dönüm noktasıdır. Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından 1992 yılından itibaren engelliler ile ilgili organizasyonların tek yetkili üst düzey kuruluşu olarak tanınmaktadır. Diğer uluslararası federasyonlar da IPC ye bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir (Anonymous 1999)

Zihinsel engelli bireylere yönelik; INAS FMH (Uluslararası Zihinsel Engelliler Federasyonu) ve özel olimpiyatlar (Uluslararası Zihinsel Engelliler Olimpiyat Organizasyonu) olmak üzere iki spor organizasyonu bulunmaktadır.

1968’de Eunice Kennedy Shriver and Josepf P. Kennedy and Jr. Foundation tarafından kurulan Özel Olimpiyatlar, yetenekleri ne olursa olsun sekiz yaş ve daha büyük zihinsel engelli bireylere açık olan uluslararası spor eğitim ve yarışma programlarıdır. 1988 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından “Özel Olimpiyat” adı resmen kabul edilmiştir. Özel Olimpiyatların misyonu, zihinsel engelli sekiz yaş ve üstü tüm çocuk ve yetişkinler için belirli dönemlerde, çeşitli olimpik sporlarda spor eğitimi ve yarışma olanağı vererek fiziksel kondisyonlarını sürekli geliştirmelerini, özgüven kazanmalarını, rekabeti yaşamalarını ve başarı ve arkadaşlığı paylaşmalarını sağlamaktır.

Özel Olimpiyatların felsefesi aşağıda belirtilmektedir (Anonymouse 1990).

1. Zihinsel engelli bireyler, uygun eğitim ve destek ile bireysel ya da takım sporlarını öğrenebilmekte, zevk alabilmekte ve sağlıklı bir bedene sahip olabilmektedirler.

2. Özel Olimpiyatlar, spor becerilerinin geliştirilmesi için eğitimde sürekliliğe, bu becerileri ölçmek için eşit yetenek gruplarında yarışmalar düzenlenmesine ve her beceri düzeyi için yarışma şansı verilmesi gerekliliğine inanmaktadır.

3. Özel Olimpiyatlar, spor eğitimi ve yarışmalarının zihinsel engelli bireylerin sosyal ve psikolojik gelişimine büyük katkıda bulunduğu düşüncesini savunmaktadır.

4. Özel Olimpiyatlar, en az sekiz yaşında olan her zihinsel engelli bireyin spor eğitimi ve yarışmalarından yararlanması gerekliliğine inanmaktadır (Anonymouse 1990)

Her dört yılda bir Uluslararası Yaz Oyunları, Uluslararası Kış Oyunları ve Avrupa Özel Olimpiyat Oyunları düzenlenmektedir. Yaz ve kış olimpiyatları ulusal, bölgesel ya da mahalli yarışmalar olarak yapılmaktadır. Uluslararası Yaz Özel Olimpiyatları 1997’ de başlamıştır. Belirli bir yılda, (bölgesel, mahalli yarışmalardan), daha yüksek düzeydeki yarışmaya terfi etmek için bir atlet, yüksek düzeyde yarışmaya katıldığı spor dalında, en az 8 haftalık spor eğitim programına katılmalıdır. Bir atlet terfi etmek için daha düşük düzeydeki spor yarışmalarında birinci, ikinci, ya da üçüncü olarak yer almalıdır. Yarışmacıların gerekli spor becerilerini kazanmaları için yıl boyunca organize edilen özel yarışmalara katılmaları gerekmektedir. Bu yarışmalar, heyecan verici törenler, gösteriler, bayrakların asılması, korolar, meşalelerin yakılması, oyunların açılış konuşması, balonların salıverilmesi gibi aktiviteleri içermektedir. Yarışmacılar, becerilerini sergilemelerinin yanısıra politikacılarla karşılaşma, tanışma, davetlere katılma, yeni spor ve rekreasyonel deneyimler, evlerinden uzak gece arkadaşları ile eğlencelere katılma gibi deneyimlerle fiziksel ve sosyal becerilerini geliştirme olanağı bulmaktadırlar (Anonymouse 1989)

Özel Olimpiyatlar Yaş Grupları

Bireysel Sporlar Takım Sporları

Yıldızlar 8-11 Yaş

Gençler 12-15 Yaş

Ümitler 16-21 Yaş

Büyükler 22-29 Yaş

Yaşlılar 30 Yaş ve üstü Gençler 15 Yaş ve altı

Ümitler 16-21 Yaş

Büyükler 22 Yaş ve üstü

Özel olimpiyatlarda resmi ve gösteri olmak üzere iki sınıflama bulunmaktadır.

Resmi Özel Yaz Spor Olimpiyatları; su sporları, atletizm, bowling, basketbol, cimnastik, tekerlekli paten, futbol, softbol, voleybol,

Resmi Kış Sporları; alp ve kuzey disiplini kayak, artistik ve sürat patinaj, hokey gibi spor branşlarını içermektedir.

Özel Olimpiyat gösteri Sporları ise; kano, bisiklet, masa tenisi, hentbol, tenis ve halterden oluşmaktadır (Anonymouse 1990).

Özel Olimpiyatlar, özellikle yaşam boyu sağlığa zararlı etkileri olabilen, yüksek risk taşıyan belli spor dallarında antrenman ve yarışmayı yasaklamaktadır. Yasaklanan spor dalları; cirit, disk ve çekiç fırlatma, sırıkla yüksek atlama, boks, tüm mücadele sporları, eskrim, amerikan futbolu, güreş, judo, karete ve trambolin’ dir (Anonymouse 1989).

Zihinsel engelli bir çok çocukta, özellikle Down sendromlularda, kalp rahatsızlıkları olabileceğinden doktordan bu çocukların sportif faaliyetlere katılmalarında bir sakınca olmadığına dair bir rapor alınması gerekmektedir.

Türkiye’de Zihinsel Engelliler için Düzenlenmiş Spor Organizasyonları

Türkiye Özürlüler Spor Federasyonu 1990 yılında kurulmuş olup kuruluşundan itibaren dünyada zihinsel engelli bireyler için kurulmuş iki büyük spor organizasyonunun (INAS_FMH ve Uluslararası Özel Olimpiyatlar) üyeliğini devam ettirmektedir. Türkiye Özürlüler Spor Federasyonu, spor eğitim ve yarışmalarını bir rehabilitasyon aracı olarak değerlendirmektedir. Spor eğitimi ve spor yarışmalarının engelli kişinin kendine ve topluma faydalı bir birey haline gelmesine, yaşam kalitesinin artmasına ve toplum ile daha yakın bir iletişim kurmasına yardımcı olması amaçlanmaktadır. Federasyon, engelli kişilerin spor yapma ve sportif yarışmalara katılma olanaklarını arttırma ve geliştirmek için çalışmaktadır (Türkömer ve Sağır 1994)

Dünyada mevcut iki spor organizasyonunun düzenledikleri uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil edecek sporcular, Federasyon tarafından belirlenmektedir. Federasyon zihinsel engelli sporcular için, her iki yılda bir Türkiye çapında ulusal yarışmalar, her yıl ise, bir veya bir kaç spor dalında bölgesel yarışmalar düzenlemektedir. Yarışmalara katılacak atletlerin sekiz yaşın üzerinde olmaları ve en az sekiz haftalık bir spor eğitiminden geçmiş olmaları gerekmektedir. Zihinsel engelliler için düzenlenen bölgesel, ulusal ve uluslararası yarışmalarda sporcular sadece cinsiyet ve yaşlarına göre değil, performanslarına göre de sınıflandırılarak yarıştırılmaktadırlar. Amaç, spordaki performans düzeyi ne olursa olsun bütün zihinsel engellilerin spor eğitiminden yararlandırılması ve spor yarışmalarına katılmasıdır (Türkömer ve Sağır 1994).

2000 yılında, Türkiye Özürlüler Spor Federasyonu, Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu, Görme Engelliler Spor Federasyonu, İşitme Engelliler Spor Federasyonu ve Bedensel Engelliler Spor Federasyonu olmak üzere yeni bir yapılanmaya gitmiştir.

“”ADIMLARINIZIN BİÇİMİNİN NE ÖNEMİ VAR MÜHİM OLAN YÜRÜYÜŞÜMÜZLE SEVGİ VE DOSTLUK KÖPRÜSÜNÜ GEÇMEKTİR””

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.